Yapay zeka devrimi ayağımıza geldi. Günlük yaşantımızın her yerinde olan yapay zeka kıyafetlerimizi seçmemizde bile önemli rol oynamakta. Peki biz bu durumu ne kadar farkındayız?
Günümüzde kullanıcıların çoğu yapay zekanın sadece yazılım diline hâkim olanlar ya da teknolojik gelişmeleri yakından takip edenler için tasarlandığını düşünse de yapay zekanın gündelik hayatımıza entegre edilmesiyle birlikte gerçeğin bu yargıdan çok daha farklı olduğunu bizzat deneyimleme imkânı buldular. Artık internet bankacılığından tutun da konuşma metinlerimizin hazırlanmasına kadar yapay zekadan destek aldığımız geniş bir kullanım skalasına sahibiz.

Geçtiğimiz günlerde e-ticaret devlerinden Amazon, arama motoruna yapay zekâ ekleme planlarını kamuoyuna duyurdu. Yani bir nevi mağazalarda fiziksel olarak bize yardımcı olan kişilerin verdiği hizmeti çevrimiçi ortamda vermesinin planlandığını açıkladı. Müşterilerin satın alma eğilimlerine göre onlara uygun ürünler gösterecek hatta bir öneri listesi hazırlayacak.

Bu bana stil danışmanlarını hatırlattı. Hayatımızın bu kadar içine girmiş olan yapay zekayı düşününce hepimizin akıllarına şu sorunun gelmesi muhtemel, yapay zekâ bu hizmeti ne zaman verecek? Aslında çoktan vermeye başladı bile. Bazı internet sayfaları yapay zekâ ile stilistlik hizmeti sunmakta. Yani danışanın kişilik analizini yapıp satın alma alışkanlıklarına özen gösterip bütçesini de hesaba katarak öneriler sunmakta.
Bu noktadan bakınca bir stil danışmanı yerine geçebilecek gibi görünüyor. Ne var ki bu konuda ben biraz farklı düşünüyorum. Stil danışmanları çoğu insanın anlayışının aksine bir insanı sadece vücut proporsiyonuna ve o günün moda anlayışına göre giydirmiyor.
15. Yüzyılın en önemli sanatçılarında biri olan İtalyan heykeltıraş, ressam Michelangelo’nun, en çok bilinen Davud heykelinin ya da Adem’in Yaratılışı resminin yaratıcısı, eserlerine nasıl ruh üflendiğinden bahsediliyorsa bir stil danışmanı da bazen tek bir parçayla bile bunu yapabiliyor. Özellikle kadınlar bazen bir elbise, bir takı hatta bir bakışla neler anlatabiliyor. Bu özgüveni ve kendini anlatma üslubunu kazandıran ise ne giydiğimiz hatta ne giymediğimizdir

Yapay zeka ise bu noktada zayıf kalıyor. Hala emekleme aşamasında olan yapay zeka sistemleri, estetik anlayışına, insan duygularına, deneyimlere ve kültürel bağlamlara dayanır ve bu insan faktörlerini tam olarak yakalayamaz.

Bununla beraber bütünüyle inkar etmek ya da görmezden gelmenin doğru bir yaklaşım olduğuna inanmıyorum. Nasıl ki sanayi devrimi süresince makinelerle beraber insanlar da çalışmaya devam etti ve yeni, yaratıcı iş kolları ortaya çıktı aynı şekilde yapay zeka ile çalışarak bu devrimi yaklayabiliriz. Bununla birlikte, yapay zeka sistemleri, moda dünyasında daha fazla veri analizi ve trend tahmini yapma konusunda değerli bir rol oynayabilir ve stil danışmanlarına destek sağlayabilir
İdeal senaryo, yapay zekanın ve insanların birlikte çalıştığı bir ortamın oluşturulmasıdır. Böylece, teknolojinin avantajlarından yararlanırken, insan faktörü ve kişisel dokunuşun da sürdürülmesi sağlanabilir.