Hayatımızın hemen her alanında seçimler yapmaktayız. Hayatımızın geri kalanını etkileyen seçimlerin başında eş ve iş seçimleri gelmektedir. Bireyler için bazı gelişim dönemlerini geçtikten sonra yakın ilişkiler kurmak önemli hale gelmektedir. Psikolog Erik Erikson, 19-25 yaş arasını ‘Yakınlığa karşı yalıtılmışlık’ dönemi olarak belirtmiştir. Bu dönemde arkadaşlık ve akrabalık ilişkileri haricinde, romantik ilişki ihtiyacı doğmaya başlar. Romantik ilişkilerin temelinde ise aşk yatmaktadır. Sevgiliye duyulan ilgi ve arkadaşa duyulan ilgi birbirinden farklılaşmaktadır.
Aşka Dair Tanımlar
Aşka dair tanımlamalar yapan kuramcılardan biri olan Zick Rubin, aşkın yakınlık, bağlanma ve gözetme olarak üç temel bileşeni olduğunu ifade eder. Yakınlığı, diğerlerinden ayrı olarak onunla daha rahat olarak konuşma ve özel konuları paylaşabilme şeklinde tanımlamıştır. Gözetmeyi ise bireyin ilgi duyduğu kişinin mutlu olmasını çok fazla önemsemesi ve bağlanmayı da eş ile duygusal bağ oluşturma olarak tanımlamıştır.
Aşk ile ilgili yapılan bir diğer bilimsel çalışma ise Alan Lee’nin ‘Aşkın Renkleri’ kuramıdır. Doğadaki ana ve ara renkleri kullanarak kuramını kategorilere ayırmıştır. Tutkulu aşk, oyun gibi aşk ve arkadaşça aşk ana renkleri temsil ederek bunların birleşimi ile ara renk olan aşk türleri oluşmaktadır. Lee’ye göre arkadaşça aşk ile oyun gibi aşk, mantıklı aşkı; tutkulu aşk ile oyun gibi aşk sahiplenici aşkı ve tutkulu aşk ile arkadaşça aşk özgeci aşkı ortaya çıkartır.

- Tutkulu aşkta fiziksel beğeni ve çekim, cinsel yönden etkilenme mevcuttur. Risk alma davranışları ve buna rağmen duygusal kontrol ön plandadır.
- Oyun gibi aşkın özelliği bağlanmanın az olduğu, eğlenmenin ve beraber zaman geçirmenin yoğun olduğu aşk biçimidir. Oyun gibi aşk stratejilerle doludur ve güvenilmezdir.
- Arkadaşça aşk çiftin bir arada uzun vakit geçirmeleri sonucunda ortak yönler ve birbirlerini kollamanın önemli olduğu aşk biçimidir. Cinsellik ön planda değildir fakat geleceği daha tahmin edilebilir bir aşk biçimidir.
- Sahiplenici aşık kıskanç ve güvensizdir. Sevgilisi yanındayken oldukça heyecan ve coşku dolu, yokluğunda aşırı mutsuz ve umutsuzdur. Partnerini kaybetmek istemez, ayrılıktan yoğun şekilde etkilenir.
- Mantıklı aşk tipinde ilişkinin geleceğine inanılır, devamlılıkla ilişkili kuşku yoktur. Bu tipte uyum önemlidir ve kişiler partnerinin geçmişini önemserler. Kendi çerçeveleri vardır, sevgileri bu çerçeve içinde yaşarlar.
- Özgeci aşık kendini ilişkiye adamıştır, özveri, vericilik, sabır, kararlılıkla beraber yoğun duygular yaşanır. Sevgili olduğu gibi kabul edilir ve kıskanılmaz. Onun iyiliği ön plandadır. Aşkın karşılık bulması önemli değildir (Akt., Üney, 2020).
Partner Seçimi
Yaşanılan romantik ilişki veya evlilikte karşımızdaki bireyi seçimimizi bakış açıları etkilemektedir. Etkileyen bu bakış açıları farklı kuramları doğurmuştur.
- İlk olarak Darwin’in evrim kuramına göre eş seçiminde erkeklerin daha çok doğurgan özelliklere sahip (sağlıklı cilt, göğüs kalça oranı vb.) gibi fiziksel özelliklere önem verdiği, kadınların ise maddi refaha önem verdiği üzerinde durmuştur. Bu özelliklere ek olarak evrim kuramına göre yaratıcılık, müzik, dil, sanat, mizah ve diğer insanlara yarar sağlamaya çalışmak iyi genlere sahip olmanın işaretleridir.
- Sosyal değiş-tokuş kuramına göre de bir ilişkide eşi çekici kılan özellikler ödül olarak algılanır. Buna karşılık hoşa gitmeyen yanlar ise bedel olarak tanımlanır. Kurama göre eş seçiminde etkili olan ilke en yüksek ödül ve en düşük bedeli sağlayarak kazançlı olan ilişkiyi sürdürmektir.


- Sosyal rol kuramı kadın ve erkeklerin eş seçimlerindeki farklılıklarını toplumun kadın ve erkeğe biçtiği roller ile açıklamaktadır. Her iki cinsiyette birbirinden farklı sorumlulukları olan iş, aile ve evlilik rollerine göre eş tercihlerini gerçekleştirir.
- Benzerlik kuramı ise ırk, sosyal sınıf, din ve statü gibi özellikler açısından kendisine benzer olan kişilerden etkilendiği görüşündedir. Benzerlik aranan en önemli değişkenler ise fiziksel görünüm, yaş, ırk, din, sosyal sınıf, kişilik ve değerler olarak sıralanır.
- Son olarak farklılık kuramlarından tamamlayıcı ihtiyaçlar kuramı, bireylerin kendi ihtiyaçlarını tamamlayan yani kişinin kendinden farklı özellikler gösteren kişileri seçme eğiliminde olduğunu savunur.
Pek çok kuramcı ve araştırmalar eş seçimine dair araştırmalar yapmıştır. Yapılan araştırma sonuçlarında eş seçimindeki kriterlerin cinsiyete göre farklılaştığını ortaya koymaktadır. Erkekler soylarının devamı için doğurganlık oranının fazla olduğu kişileri tercih ederler. Bu doğrultuda seçecekleri kişilerin fiziksel özelliklerine ve sağlık durumlarına çok önem verirler. Kadınların ise seçmek istedikleri erkelerin daha çekici romantik ve sosyo-ekonomik durumunun iyi olması ve sosyal statü gibi konulara önem verdikleri değerlendirilmektedir. Yani araştırma sonuçlarına bakıldığında çoğunlukla evrim kuramı desteklenmiştir.

Günümüzde kentleşme oranının çok yükselmesi, insanların büyüdükleri çevreden uzaklaşmaları veya aile bağlarının zayıflaması gibi sebepler eş seçimi zorlaştırarak bireyleri giderek yalnızlaştırmaktadır. Bireylerin sağlıklı bir ilişki içerisinde olması ve bu ilişkiden doyum sağlaması hem yaşam doyumunu hem genel iyilik halini etkilemektedir. Sağlıklı bir seçimin yapılmadığı ilişkilerde kişiler arası ortaya çıkan sorunlar, bireylerin ruh sağlığını etkileyecek ve ilişkiden doyum sağlanamamasına neden olacaktır. Bireylerin kendisini ve karşısındaki bireyi iyi tanıması, eş seçme stratejilerini doğru kullanması, uygun eş seçimini yapmasını sağlayabilir.
Siz sağlıklı bir ilişki için hangi özellikleri ön plana alıyorsunuz? Karşınızdaki insanın sizle olan benzerlikleri mi daha çekici yoksa farklılıkları mı? Partner seçiminin hayatınızın geri kalanını etkileyecek bir karar olduğunu unutmayın. Sağlıklı ilişkiler içinde kalın.
Altuntaş, S., & Atli, A. (2015). Eş seçme stratejileri envanteri geliştirilmesi. Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 12 (32), 123-135.
Babahanoğlu, R. (2020). Eş seçiminde öncelikler: Bilimsel bir araştırma. Uluslararası Kültürel ve Sosyal Araştırmalar Dergisi (UKSAD), 6 (2), 584-596.
Rıdvan Üney, Elif Güneri Yöyen (2020). Benlik Yapısı, Romantik İlişki Biçimleri ve Cinsiyet Arasındaki İlişki, İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 7 (1), 170-184.
Sancak Aydın, G., & Demir, A. (2019). Lisansüstü öğrencilerinin eş seçimini etkileyen ve sınırlandıran görüş ve inançları. Ege Eğitim Dergisi, 18 (2) 627-652.
Soner, G., & Düşünceli, B. (2021). Eğitim fakültesi öğrencilerinde eş seçme stratejileri ve ilişki doyumu. Kocaeli Üniversitesi Eğitim Dergisi, 4(1), 186-202.
