Çocuk gelişiminde ilk 6 yaşın önemini bilmekteyiz. Bu dönem hem fiziksel hem de psikolojik olarak çocuğun karakter inşasının temellerinin atıldığı dönemdir. Psikoloji yönünden bu dönem, ilerideki belirli patolojik davranışların oluşma taşlarının sıralandığı bir dönem olarak da kabul edilmektedir. Özellikle son dönemlerde bilinirliği artan oyun terapisinin gelişimi, ilk olarak psikoloji biliminin ilerlemesi ve çeşitli yardımcı ekollerin oluşmasıyla başlamıştır. İnsanlık tarihi kadar eski olan oyun ile bilim birleşince “oyun terapisi” oluşmuştur. Oyun ile tedavi etme tekniği dünyada sıkça kullanılan ve etkisinin alındığı bir tekniktir. Oyunun eğitici olması dışında oluşan problemi ortadan kaldırması ile birlikte “oyun terapisi” psikoloji alanında da kullanılmaya başlanmıştır.
Oyun Terapisi Hangi Çocuklara Uygulanabilir?
Oyun terapisi 2 ila 11 yaş arasındaki çocuklara uygulanmaktadır. Özellikle bu yaş grubu arasında yapılan çalışmalar sonucu, en çok görülen problemler şöyle sıralanmaktadır : % 42.4 ile saldırganlık, % 21.1 ile içe kapanıklık, % 10.8 ile tırnak yeme, % 8.4 ile parmak emme, % 8.2 ile mastürbasyon ve alt ıslatma, % 6,7 ile hiperaktiflik ve % 2.1 oranında tik gözlediklerini belirtmiştir.
Oyun Terapisi Hangi Durumlarda Tercih Edilebilir?
Oyun terapisi, öfke kontrolsüzlüğü, herhangi bir travma, ebeveyn boşanması, uyum problemi, kıskançlık, konuşamama, yeme problemleri, uyku problemleri, özgüvensizlik ve içe kapanım durumlarında tercih edilmelidir.

Oyun Terapisinin Süreçleri
Oyun terapisi, çocukla terapist arasında kurulan ve çocuğun kendi iç dünyasını keşfederek, var olan problemlerini tedavi etmesine yarayan bir terapi türüdür. Oyun terapisi, genellikle haftada 1 ya da 2 kez olmak üzere 16-20 seans kadar sürmektedir. Yönlendirilmemiş , bilişsel davranışçı ve filial terapi olmak üzere 3 gruba ayrılmaktadır.
Çocuk ile oyun terapisi sürecinde genel olarak 6 ilke benimsenmiştir.
1.İlişkilerin Oluşması : Terapist ile çocuk samimi bir ilişki kurmalıdır.
- Çocuğu Yargısızca Kabullenme : Terapist çocukla samimi bir ilişki kurduğunda, çocuğu kabul etmiş olur. Kabul etme davranışı, başarılı bir terapinin ön koşuludur.
Önemli olan ve en karıştırılan kısım ise, çocuğun yanlış davranışlarını da onaylayabileceğimiz kanısıdır. Eğer yanlış davranışları değiştirmeden, kabullenirsek ona yardım etmiş olmayız.
3.Çocuğun Olduğu Gibi Davranmasına İzin Verme : Terapist ile çocuk samimi bir ilişki kurduktan sonra, çocuk kendini çelinmeden, korkmadan ifade edebilecektir. Terapist ilk olarak çocuğa odayı ve oyuncakları tanıtır. Ardından “bu oyuncakların şu an hepsi senin, istediğin gibi oynayabilirsin.” İfadesi kullanılarak, serbestçe oynatmaya teşvik etmeliyiz.
Başta çocuk çekingen davranışlar sergileyebilir. Bu durumda terapist belirli ifadeler ile çocuğa destek amaçlı yaklaşabilir.
Burada esas amaç, çocuğun terapi sürecinde istediğini yapabileceğini öğretmektir.
4.Duyguların Tanınması : Çocuklar temel duyguları tanımakta zorluk çekebilirler. Duygular üzerinde çalışma yapmamız gerekebilir. 8 evrensel duygu olmasına rağmen, anlayabilmeleri için genellikle 4 temel duyguyu ele alırız. Bunlar, korku, üzüntü, öfke ve mutluluktur.
5.Çocuğa Odaklanma : Çocuk imkan varken kendi zorluklarının üstesinden gelmekte midir? Buna bakarız. Terapi hedefi olarak, çocukta davranış değişikliğinin kalıcı olmasını isteriz.
Oyun terapisinde, çocuğu yönlendiremeyiz. Yapılan uygulamalar göstermiş ki, “yönlendirilmeyen oyun terapisi” korkulu ve bağımlı çocuklarda fayda sağlamıştır.
Terapist, yönlendirilmeyen oyun terapisinde tutarlı olmalıdır.
6.Terapinin Hızı : Terapist, terapinin gidişatını hızlandıramaz. Terapi yavaş akan ama sonunda büyük değişimler beklenen bir süreçtir. Eğer terapist seansı hızlandırmaya çalışırsa, çocuk kendini geri çeker ve sağlıklı bir iletişim sağlanamaz.
Gelişimi görmek için çocuğun ihtiyacı olan zamanı vermeliyiz.
Çocukların Beklentileri
Terapi sürecinde ebeveynlerin beklentileri olduğu kadar çocukların da beklentileri vardır ve bunları açıkça ifade edememektedirler. Aşağıdaki beklentileri bilmek bu süreçte işimizi kolaylaştıracaktır.
*Çocuklar, yetişkin bireyden kendilerine karşı dürüst olmalarını beklerler.
*Kendisine arkadaşça yaklaşmalarını isterler.
*Çocuk tarafından sıkı bir ilişki beklenir. Dikkat edilmesi gereken nokta ise, çok fazla sevgi ve koruma davranışı terapiyi bozar ve yeni problemler yaratır.
Kaynakça:
Özdoğan, B. (2009). Çocukta oyun terapisi. Ankara University Journal of Faculty of Educational Sciences (JFES), 20(1), 69-86.

[…] […]