Demans; bilişsel, ruhsal ve davranışsal bozukluklarla birlikte gözüken nörodejeneratif bir beyin hastalığıdır. Genellikle hafıza kaybı ve çoklu bilişsel bozukluklarla görülmektedir. Kişinin günlük yaşam becerileri ile birlikte hafıza, dil ve problem çözme becerilerini de etkiler. Demans genel hastalığın ismi olmasıyla birlikte demans tipi alzheimer en çok görülen alt dalıdır. 2021’de yapılan bir çalışmaya göre dünya çapında 50 milyondan fazla insanın demans tanısına sahip olduğu ve bu sayının gün geçtikçe arttığı öngörülmektedir.
Demans tipi alzheimer hastalığının şu an için bir tedavisi bulunmamakla birlikte bazı semptomlarının hafifletebilmek için farmakolojik müdahaleler kullanılır. Dünya Sağlık Örgütü demans ve alzheimer hastalığını küresel sağlık problemi olarak kabul etmiştir.
İnsan ömrünün uzamasıyla birlikte görülme sıklığı da artmaktadır. İleri derecede demans hastalarının günlük yaşam becerilerinde ciddi bir azalma görünmesi sebebiyle bakım verenleri de zorlanmaktadır. Dolayısıyla sadece bireyi değil onun ailesini de etkilemektedir.

Beyin ve Demans İlişkisi
Azevedo’nun 2009 yılında yaptığı bir çalışmaya göre insan beyninde yaklaşık 86 milyon nöron bulunmaktadır. Nöronların diğer nöronlar ile kurdukları bağlantıya “sinaps” ismi verilir ve yetişkin bireylerde 10.000-15.000 adet sinaptik bağlantı bulunmaktadır (Erduran Avcı&Yağbasan,2008).
Bu sinaptik bağlantıların budanması demansa sebep olan nedenlerden biridir.

Önleyici Müdahale Olarak Müzik
Müzik, önce işitmeyle başlar. Beynin müzikle alakalı temel görevi ise dış dünyadan gelen uyarıcıları işleyip bir bütün olacak şekilde anlamlandırmaktır. Müziğin bazı kurallardan oluşmuş yapısı ve temeli matematiğe dayanan notalar kişinin zihinsel yapısının gelişmesine katkıda bulunur. Herhangi bir enstrümanı çalmak kişinin beynindeki bazı bölgelerin organize bir şekilde çalışmasını gerektirir.
Müzikle ilgilenmek beynin her iki yarımküresini ve beyincik gibi yapıları aktifleştirmekte büyük rol oynar ayrıca beynimizdeki sinaptik bağlantıları da güçlendirir. Tempo, ritim ve tını gibi unsurlar beynimizdeki farklı bölgelerin etkinleşmesini sağlar.
Çocukluk veya erken ergenlik döneminden beri müzikle ilgilenen bireylerin beyinlerindeki bazı bölgelerin müzikle ilgilenmeyen bireylere göre daha gelişmiş olduğu bilinmektedir.
Bu açıdan demansı önleyici bir müdahale yöntemi olarak müzikle ilgilenmek önerilir.
Müzik Terapi Nedir?
Avrupa’da müzik terapi uygulaması psikoterapi sürecinin içinde bulunur. Müzik terapi sadece yaşlılıktan kaynaklanan demans gibi nörodejeneratif hastalıklarda değil hamilelikten itibaren her yaş grubuna uygulanmaktadır. Uygulama alanları genel olarak; okullar,psikiyatri klinikleri, yaşlı bakım evleri ve cezaevleri olarak sıralanabilir.
Aktif Müzik Terapi
Bireyin terapistle birlikte enstrüman çalması veya şarkı söylemesidir.Burada doğaçlama kullanılabilir. Danışan önceden bildiği bir eseri tekrardan üstünden geçerek yeni sözler ekleyip tekrarlar ve terapistte genel olarak durumu gözlemleyerek gerekli durumlarda müdahale eder.


Pasif Müzik Terapi
1980’lerden beri pasif müzik terapiye gösterilen ilgi artmaktadır. Pasif müzik terapide danışan aktif rol almaz müziği dinlemesi istenir. Demans hastalarında,hastalığa bağlı olarak gelişen bazı semptomların hafiflemesi adı altında müzik terapi kullanılmaktadır.
Decker-Voigt’in 2000 yılında yaptığı bir çalışmaya göre demans hastası açılan müziğin etkisiyle duygusallaşabilir ve bu duygusallık hafıza üzerinde olumlu bir etki yaratabilir.Kişinin bildiği bir müzik o döneme ait duyguyu aktive edebilir ve bu durum uzun süreli hafızayı da aktive edebilir.
