İnsanlar günden güne başlayıp, yıldan yıla değişmeyen bazı tutarlı psikolojik özelliklere sahiptir. Bireyi diğer bireylerden ayıran ve aynı tutarlılıkla görebildiğimiz davranış kalıplarına “kişilik yapıları” denmektedir. Kişilik kavramı, bireyin kendine özgü olan ve başkalarından ayırt edilmesini sağlayan uyum özelliklerini içerir. Bu yapılar hücrelerimizi oluşturan atomlar kadar bizi biz yapan unsurlardır. Hayat amaçlarımız, bize rehberlik eden değerlerimiz ve çevremiz bizim kişiliğimizi oluşturan temel taşlardandır. Kişiliğimiz, mizaç ve karakter olmak üzere iki yapıdan oluşur. Mizaç, toplum arasında huy olarak da bilinir. Kişinin doğuştan getirdiği duygusal yönünü kapsar ve genetik aktarım ile transfer edilir. Karakter ise kişinin dünyayı algılayıp, anlamlandırma biçimidir ve bu iki yapı birleşerek kişiliği oluşturmaktadır. Bu tutarlı kişilik özelliklerinin, kişinin çevresiyle olan ilişkilerini zorlaması ve günlük hayatında birtakım sorunlar yaratması , kişilik yapısında bir uyumsuzluğun olduğunun belirtisi olabilir.
Kişilik Bozukluğu Nedir ve Nasıl Görülür?
Kişilik bozuklukları tutarlı olarak olumlu bir benlik bilincini şekillendirmede, yakın ve yapıcı ilişkileri sürdürmede sorun yaşama olarak tanımlanır. Kişilik bozukluğu, farklı türlerinin olduğu bir rahatsızlıktır. Kişilik bozukluğuna sahip bireyler kendileriyle, çevreleriyle yıllar süren sorunlar yaşarlar ve bu sorunlar kişinin hayatında ilişki sürdürmede ciddi sorunlara sebep olur. Kişilik bozuklukları tanısı koymak ergenlik dönemi öncesi için uzmanlar tarafından zorlanılan bir durumdur. Bunun sebebi ise gelişim basamaklarının, kişilik bozuklukları belirtileriyle karıştırılabilecek olmasıdır. Kesin tanılar bu yüzden ergenlik döneminin sonunda, yetişkinlik döneminde belirlenir.

Günlük Yaşamda Sıkça Karşılaşılan Kişilik Bozuklukları
Narsistik Kişilik Bozukluğu
Narsisizm adını, suda kendi yansımasına aşık olan ve kendi arzularıyla kendini tüketip bir çiçeğe dönüştüren Yunan mitolojisi karakteri Narcissus’tan almıştır. Narsisizm, göze çarpan şekilde kendini yüksek görme, görkemli bir bedensel inanç, sınırısız başarı hayalleriyle tanımlanabilir. Bu kişiler kibirli ve kendisi hariç çevresindeki herkesi aşağı görebilirler. Hayatlarındaki kişileri, kendi bireysel istek amaçlarına yönelik kullanabilirler. Yüksek seviyede manipüle etme davranışları sergilerleyebilir ve çevreleriyle yarış halinde olabilirler. Kendilerini toplumun bir parçası olarak görürler fakat özel muamele hak ettiklerine inanırlar. Dışarıya özgüven sahibi olarak gözükseler de özgüven kavramları kırılgandır ve bunu göstermek en büyük korkulardır.
Şizoid Kişilik Bozukluğu

Erken ergenliğin başında belirmeye başlayan bu bozukluk, sosyal ilişki kurmada isteksizlik olarak tanımlanabilir. Kişilerde ilişki kurmaktan zevk alamama ve her zaman yalnızlığı tercih etme olarak görülür. Bu kişiler duygularını ifade etmede zorluk yaşarlar.
Güçlü duygular hissedemezler ve etraftaki ilişkilere, aktivitelere karşı ilgisizdirler.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu (Sosyopati)
Antisosyal Kişilik Bozukluğu sahibi bireyler halk arasında genellikle “sosyopat’’ olarak adlandırılır. Bu bozukluğa sahip bireyler manipülatif, duygusal yönden acımasız ve suç işleme potansiyeline sahip bireylerdir. Bu bozukluk 15 yaşından önce kendini davranış bozuklukları ile belli eder ve 18 yaşından sonra tanısı konulabilir. Bu bozukluğun tanısı için temel belirleyici davranış tipleri, tekrar tekrar yasalara karşı gelme, yalancılık, dürtülerini kontrol edememe ve saldırganlık, kendi emniyeti ve başkalarınkine karşı saygısızlık, gösterdiği olumsuz ve hukuka aykırı davranışlardan dolayı pişmanlık duymama, sorumsuzluk ve madde kulanımı ile ilişkilendirilir. Yapılan araştırmalar sonucunda bu bozukluğun genetik geçişliliğinin olduğu saptanmıştır.
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu
Toplum arasında genellikle ‘’Kontrol Manyağı’’ diye etiketlenirler. OKB’li bireyler mükemmeliyetçiliğe , ayrıntılara, kurallara , planlara çok fazla kafa yorarlar. Görevlerini en iyi şekilde yapmaya çalışırlar ve eğer planladıkları gibi görevlerini yerine getiremezlerse kendilerini başarılı olarak niteleyemezler. Bir işe başlamak onlar için zordur çünkü hazırlık aşamlarını ince ayrıntısına kadar planlama ihtiyacı duyarlar. Karar verme ve zamanı doğru kullanmayla alakalı zorluklar yaşarlar. Kişiler arası ilişkileri zorlayıcı olabilir çünkü bir şeyin doğru olarak yapılabilmesi için onların düşünceleri izlenmelidir. İnatçıdırlar çünkü işler istedikleri gibi gitmediğinde kendilerini huzursuz hissederler.

Paranoid Kişilik Bozukluğu
Bu bozukluk güvensizlik ve şüphe ile ilişkilidir. Şüpheler kişinin çevresiyle olan ilişkisini etkiler ve kişiyi tetikte tutar. Kişiler kullanılma korkusundan dolayı ketum davranabilirler. Çevrelerinde olan insanların sadakatleri ve güvenilirlikleri konusunda sürekli şüphe duyarlar. Birine güvenmek onlar için uzun bir yoldur bu yüzden ilişki kurmada isteksiz olabilirler. İyi davranışlardan bile gizli anlamlar çıkarmaya çalışabilirler. Alıngan bir yapıya sahiptirler ve sürekli bir olumsuzluk ararlar.
Kişilik Bozukluklarının Tedavisi

Kişilik bozuklukları, kendini çekingenlik, aşırı kontrolcülük, toplum normallerine aykırı davranışlar ile belli edebilir. Genellikle uzmanlara başvuru bir suç sonucunda ya da depresyon ve anksiyete şikayetleriyle olabiliyor. Tanısı zor konulabilen bu bozukluk yapılan araştırmalar sonucunda %50 gibi büyük bir oranla başka bir kişilik bozukluğu ile eş tanı gösterebiliyor. Psikodinamik, bilişsel-davranışçı terapiler ve farmakolojik yaklaşımlar tedavilerde kullanılıyor.
Kabul ve değişimi desteklemek için bu bozukluklarla alakalı kişilerin daha az ayrıntı bilmesi yapılan çalışmalarda daha iyi tedavi sonuçları alındığını göstermiştir.
Kaynakça
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/594649
https://jag.journalagent.com/kpd/pdfs/KPD-27576-REVIEW-MISIR.pdf
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2093275
Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders DSM-5
Abnormal psychology
