Uyku yaşamak için en çok ihtiyaç duyduğumuz zorunlu yaşam aktivitelerinden biridir. Fiziksel ve zihinsel esnekliğimizin en önemli parçasıdır. Her birey kendine özgü bir uyku ritmine sahiptir. Bu ritim duygu durum, hormonal sistemimiz, vücut ısımız ve bilişimizin etkileşimi sonucu ortaya çıkar ve çevre, yaş, cinsiyet, gün ışığı gibi faktörler bu ritimin ne düzende oluşucağını belirler. Nesiller boyu kültürle bize aktarılan ‘‘Erken kalkan yol alır’’ deyimi bize günün erken saatlerinde uyanmanın, günlük işlevlerimizi daha iyi bir şekilde halledebileceğimizi ve erken uyanmanın bizi daha çevik, çalışkan ve verimli yapacağını söylemektedir.
Peki ya kendini günün öğle saatlerinde ya da akşam saatlerinde daha verimli hisseden insanlar ?

Kronotip Nedir?
Uyku ritimleri, yaşa, çevreye, günlük yapmamız gereken iş ağırlığına ve koşullarına göre kişiden kişiye farklılık gösterir. Her bireyin farklı uyku ihtiyaçları ve dürtüleri vardır. Uzmanlar tarafından ‘Kronotip’ olarak tanımlanan bu durum günlük yaşamda uyku ritimlerinin nasıl hayatımızı şekillendirdiği konusunda bizlere yol gösterir. Uyku saatlerimizi nasıl düzenlememiz gerektiği hakkında bizleri yönlendirir.
Kronotip alanında gelişmeler 1900’lü yıllarda hız kazanmıştır. Kronotipin evrimsel oluşumuna baktığımızda uzmanlar arasında, avcı-toplayıcı yaşamın olduğu dönemlerde bir arada yaşamanın ve yaşam alanının saldırılardan korunması açısından toplu halde uyumak yerine güvenlik için nöbetleşerek uyumanın, uyku düzenlerinin de kişiler arası farklılaşmanın temelini oluşturduğu hipotezleri konuşulmaktadır.
Kalıplaşmış ve nesiller boyu bize aktarılan tavsiyelere kıyasla kendi mükemmel uyku saatimizi bulmamız yaşam içinde daha iyi hissetmemizi, daha üretken olmamızı sağlayacaktır. Erken kalkmaya uygun olmayan bünyemizi zorlamak ve doğal ritmine karşı durmak yerine kronotipimizi bulmak, buna yönelik bir ritimle haraket etmek bizi daha iyi hissettirecektir.
Uzmanlar Tarafından Tanımlanan 4 Uyku Kronotipi
Yunus Kronotipi
Bu kronotipe sahip bireyler genelde rutin bir uyku programı takip etmekte güçlük yaşarlar. Geceleri sık sık uyandıkları için gece uykuları çok bölünür. Uykuları genelde çok hafiftir ve ufak seslere duyarlıdırlar. Beyinleri uyku moduna geçmeye çok isteklidir. Uykuya ihtiyaç duyarlar.
Genellikle işlerini sabahın orta saatlerinden öğlenin sonlarına doğru tamamlarlar.

Aslan Kronotipi

Aslanlar sabahın erken saatlerinde uyanırlar ve geceleri de buna bağlı olarak erken saatlerde uyurlar. Kişilik özellikleri bakımından disiplinli ve otoriterlerdir. Düzenden hoşlanırlar ve sabah işlerini verimlilik ile bitirebildiklerinin farkındadırlar. Erken uyanmak onları daha verimli ve üretken hissettirir. Uyandıktan hemen sonra işe başlamak onlar için idealdir. Erken uyanmakta zorlanmazlar.
Kurt Kronotipi
Kurtlar toplumun büyük bir çoğunluğunu oluşturular. Sabah erken kalmaktan hoşlanmazlar ve öğleye kadar uyuyabilirler. Öğleden sonra kendilerini daha enerjik hissederler ve akşam 6’dan itibaren verimlilikleri artar. Geceleri daha üretkendiler. Günün orta saatlerinde yapılan 1 saatlik uyku kaçamaklarına düşkündürler. Öğleden sonra verimliliklerinin artması sebebiyle geç uyurlar ve erken kalkamazlar. Bu yüzden düşünsel efor gerektiren işlerini akşam ve gece yapması onu daha üretken ve verimli kılacaktır.

Ayı Kronotipi

Bu tipte olan bireyler güneşin doğuşu ve batışı ile uyanma ve uyuma durumuna sahiptir. Sabahları uyandıktan sonra verimli bir şekilde saatlerini geçirirler. Akşama doğru havanın kararması ile birlikte yorgun hissetmeye ve uyku durumuna geçebilirler. Genellikle gün içerisinde enerjileri yüksektir ve en verimli saatleri güneşin doğmasıyla birlikte başlayan 3-4 saatlik zaman dilimidir. Bu yüzden ayı kronotipli bireyler için sabah saatlerinde planlanacak aktiviteler daha fazla yaratıcılık içerir, günün ilerleyen saatlerine ise kolay görevler bırakılmalıdır.
Uyku Kronotipimizi Değiştirebilir Miyiz?
Şehir hayatının koşuşturmacası ve bitmek bilmeyen bir yere yetişme durumu uyku düzenlerinde bozulmaların başlıca sebebidir. Erken kalkmak toplumumuzun birçok kısmında büyük önem taşır. İş hayatı ve sosyal hayatı bir arada götürmek için insanlar uykularından feragat ederler. Verimliliğimizi etkileyen bu durum günlük hayatta daha yavaş, daha bitkin ve huzursuz hissetmemize neden olabilir. Uyku bedenin dinlendiği bir zaman dilimidir ve uyku saatlerine önem verilmelidir. Araştırmalar kronotiplerin, biyolojik faktörler ile bazı çevre faktörlerinin etkileşimi sonucu oluştuğunu söylese de genetik ile bize aktarılan bu durumu değiştirebilmek genellikle çok zordur. Sabahlarını verimli geçirmek isteyen bireyler, yüksek proteinli bir kahvaltı tercih ederek vücut döngülerini daha hızlı harekete geçirebilirler. Bu da onların ayılmalarına katkı sağlayabilir. Uyumakta zorlanan bireyler, gün içerisinde alınan kafein miktarını azalatabilirler veya gece uyuma saatlerine yakın tüketimlerini azaltabilirler. Aynı saatte yatıp aynı saatte kalktıkları bir döngü onların uyumalarına yardımcı olabilir.

[…] ve yorgun görünmesine neden olabilir. Her gece en az 7-8 saat uyku almaya özen gösterin ve uyku rutininize sadık […]