Disleksi , bireyler arasında sık rastlanan özgül bir öğrenme bozukluğudur ve kaynağının nörobiyolojik sebeplerden olduğu söylenmektedir. Ülkemizde son dönemlerde bu hastalığa merak artmaktadır. Ebeveynlerin disleksiye merakının artması, ilkokul çağındaki çocuklarının okuma-yazmayı öğrenme sürecindeki her hatasını bu güçlüğe bağlamasına sebep olmuştur. Oysa, okuma-yazma süreci normal ve zorlu bir süreç olduğu için hataların yapılması oldukça normaldir. Disleksi sahibi birey ile normal sürecin zorluğunu yaşayan birey arasında önemli farklar vardır.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ; yeterli zeka , sosyokültürel fırsatlar ve bireye uygulanan eğitime rağmen verimli okuma becerisi kazanmada meydana gelen beklenmedik ve kalıcı başarısızlık disleksi olarak tanımlanmaktadır. Disleksi bireylere göre farklılık göstermekte; bireyin yapısı , çevresel faktörler, aile desteği , aldığı eğitimin süresi ve etkililiği, bireydeki disleksinin yapısını değiştirmektedir.
DİSLEKSİ BELİRTİLERİ
Disleksi tanımına göre genel anlamda belirtiler şu şekilde sıralanmaktadır ;
- Konuşmayı öğrenmede gecikme
- Harfleri ve onlara ait olan sesleri yeterince öğrenememe
- Sözlü ve yazılı dili organize edememe
- Numaraları ezberlemede sıkıntı yaşama
- Akıcı okumada sıkıntı yaşama
- Uzun okuma parçalarını takip etme ve anlamada sıkıntı yaşama
- Yazmada güçlüklerle karşılaşma
- Yabancı bir dil öğrenmede ciddi problemler yaşama
- Matematiksel işlemleri yapmada sıkıntı yaşamaktır. (Akhtar, 2008; IDA, 2009; Balcı, 2015)
Disleksiye olan merakın artmasıyla bilgi kirliliği de oluşmuştur. Bu kirlilik yüzünden kulaktan dolma fikirlerle disleksi sahibi bireylerin ve yakınlarının doğru bilgiye ulaşması zorlaşmaktadır.
DİSLEKSİ HAKKINDA DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR
- “DİSLEKSİLİ ÇOCUKLAR ZEKİ DEĞİLDİR.”
Disleksili bireylerin zeka ile ilgili bir sorunu yoktur. Çok başarılı ve dünyaca ünlü disleksili bireyler de vardır. Örneğin, Steven Spielberg ve CNN haber sunucusu Anchor Anderson gibi isimler de disleksiye sahiptir. IQ testleri ve disleksi arasında bir bağ bulunmamaktadır.
- “DİSLEKSİ GÖRME SORUNUDUR.”
Dislekside sorun görsel değil , fonolojik düzeyde dili işlemede yaşanan problemdir. Harf-ses ilişkisini hatırlamakta zorlanmaktadırlar. Disleksili birey sıralı harfleri (a,b,c,ç,d,e…) okurken b harfini “BI” , d harfini “DI” diye seslendirebilir. Kısacası bu güçlüğe sahip bireylerin ses bilgisini tanımlama sorunu vardır.
- “HARFLERİ TERS OKUMAK DİSLEKSİNİN İLK İŞARETİDİR.”
Yazının başında da belirttiğimiz gibi , her ters okunan kelime ya da okuma-yazmada yaşanan güçlükler disleksi belirtisi anlamına gelmemektedir. Çocuklar zorlu ve alışık olmadıkları bir sürece dahil oldukları için işlevselliği kaybetmeyecek şekilde bu sorunların yaşanması normal görülmektedir.
- “TERAPİ SÜRECİ İLE DİSLEKSİ ZAMANLA ORTADAN KALKAR”
Disleksi hayat boyu devam eden bir durumdur. Yani, disleksi ile doğan bir birey bu güçlük ile yaşar. Ancak , daha iyi okuyamaz ya da yazamaz diye bir durum söz konusu değildir. Bu beceriler ciddi şekilde gelişebilmektedir.
Bununla birlikte, disleksili bireyler birbirleriyle eş özellikler göstermeyebilir. Bireysel farklılık her durumda olduğu gibi bu güçlükte de kendini göstermektedir. Disleksili bireylerde aynı zamanda dikkat eksikliği komorbiditesi (eş zamanlı bozukluk) oluşabilmektedir. Disleksinin de diğer hastalıklar gibi semptomları mevcuttur. Birey çok hafif veya çok ağır düzeyde bu güçlüğü yaşayabilmektedir.
DİSLEKSİLİ BİREYLERİN GÜÇLÜ ÖZELLİKLERİ
Normal gelişim gösteren bireylerden farklı olarak genetik kalıtsallıkla karşımıza çıkan disleksinin, güçlü özellikleri de fazladır.
- Kendilerine yeterince zaman verilirse bireyler başarılı olabilmektedir. Hafızaya dayanmayan konularda fazlasıyla iyidirler.
- Yaratıcı düşünme yetenekleri çok gelişmiştir. Matematik ve görsel sanatlar gibi derslerde de bu yaratıcı yönlerini sergilerler ve başarılı olurlar.
- Meraklı yapıya sahiptirler. Eğer öğretilirse yeni kavramları kolaylıkla anlarlar.
- Hayal güçleri fazlasıyla iyidir.
- Durum ve olay karşısında büyük resmi çabucak görebilirler.
NELER YAPILABİLİR ?
Disleksi belirtilerini ve disleksi bireylerin güçlü özelliklerini biliyoruz. Peki ya eksik yönleri nelerdir ve geliştirmek için neler yapılabilir noktası en önemlilerindendir.
Öncelikle bu güçlüğe sahip bireyler ünlü-ünsüz harfi ayırt etmede zorlanmaktadırlar. Bundan dolayı da harf ve ses eşleştirmesi zor olacaktır. Okuma konusunda zorlandıkları için yüksek sesle okuma yapmakta çekingen davranış göstereceklerdir ki , burada ebeveynlere ve öğretmenlere büyük rol düşmektedir. Mutlaka sesli okuma yaptırılmalı ve aralıklı olarak tebrik edilmelidir.
Yaşıtlarından daha geride olduklarını düşünüp içten içe motivasyon kaybı yaşamaktadırlar. Bu nedenle de düşük öz saygıya sahiptirler. Rehabilitasyon ve psikolojik destek bu noktada çok önemlidir.
Popülasyona göre okuma akıcılığı düşüktür. Sürekli okuma egzersizi yapmaları gerekmektedir.
Son olarak, disleksinin yaşam boyu devam edeceği iyileşmenin olmayacağı anlamına gelmemektedir. Çevrenizdeki fikirlerden daha çok uzman görüşü önemli olup , rehabilitasyon ve psikolojik destek almak önemlidir. Unutulmamalıdır ki, bireysel farklılıklar bu konuda da mevcuttur ve her disleksi sahibi birey aynı derecede işlev bozukluğu hissetmemektedir.
Konuyla ilgili disleksidernegi.com sitesinden bilgi ve destek almanız mümkündür.
Kaynakça :
- BALCI, E. (2017). DİSLEKSİ HAKKINDA GERÇEKLER: DİSLEKSİ NEDİR VE NE DEĞİLDİR?. Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 19(1), 1-17. ( https://dergipark.org.tr/en/pub/trakyasobed/issue/30919/334756 )